Kişilik Bozuklukları
Kişilik bozuklukları; kişinin kendi kültürüne göre, beklenenden önemli ölçüde sapmalar gösteren, süreklilik arz eden bir iç yaşantılar ve davranışlar örüntüsüdür.
Ergenlik ya da genç erişkinlik yıllarında başlar, zamanla kalıcı olur ve sıkıntıya ya da işlevsellikte bozulmaya yol açar. Bu bozukluklar, kişinin kendisi, başkaları ve olaylar hakkındaki algı ve düşüncelerinde kendini gösterir.
Kişilik özelliklerinin esneklikten yoksun ve uyum bozucu olması, diğer insanlarla ilişkilerde ve güdülerini kontrol etmede yaşanan zorluklar, stresle başa çıkma ve problem çözme davranışlarının uyumsuz ve uygunsuz olması gibi durumlar kişilik bozukluğu olarak değerlendirilir.
Çeşitli türleri vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:
Narsist Kişilik Bozukluğu
Kendini aşırı beğenme, kendine hayranlık durumuna dayanır. Narsist bireyler sürekli dikkat çekmeye çalışır, başkalarının kendisine hayran olmasını ister. Başkalarını kendi çıkarları için kullanma, onların ihtiyaçlarına aldırış etmeme eğilimi vardır.
Bağımlı Kişilik Bozukluğu
Büyük ölçüde başkalarına bağımlı olma, bağımsız olarak seçim yapamama, karar verememe, terk edilme korkusu, yalnız kalmaya dayanamama bağımlı kişilik özelliklerindendir.
Günlük kararlarını bile başkalarının tavsiyesi ve desteği olmadan veremez. Başkalarının görüşlerine içinden katılmadığı durumlarda bile kendi görüşünü açıklamaz ve onların düşüncelerine katılır.
Çekingen Kişilik Bozukluğu
Diğerleri tarafından reddedilme eleştirilme, beğenilmeme, dışlanma, sevilmeme korkusuyla başkalarıyla ilişkiye geçmekten çekinmedir. Sosyal temasın artmasına neden olacağı düşüncesiyle, işlerinde terfi ettiklerinde tedirginlik yaşar hatta verilen yeni görevi reddedebilirler. İnsanlara ancak kendilerinden hoşlanıldığı belli edildiğinde yaklaşabilirler.
Anti Sosyal Kişilik Bozukluğu
Toplumun “psikopat” olarak nitelendirdiği kişilerdir. Yasalara aykırı davranışta ısrar, güvenliği umursamama, dürüst olmayan tutumlar, yalan söyleme, verdiği zararları umursamama, sinirlilik ve saldırganlık gibi davranışlar gösterirler.
Unuttuğunu ileri sürerek sorumluluklarını yerine getirmez. Kendisinden çok şey beklendiği gerekçesiyle çevresini haksız yere suçlar.
Paranoid Kişilik Bozukluğu
Temel belirtisi insanlardan şüphe etmektir. Kişi sürekli diğerlerinden kötülük göreceği ya da diğerleri tarafından kullanılacağını düşünür. Çevrelerindeki olaylardan kendilerince mesajlar çıkarırlar.
Paranoid kişinin insanlarla ilişkilerinde süreklilik yoktur. Yalnızca yaşanılan an algılanır. Dünyanın güvenilmez ve ne yapacağı belli olmayan yabancılarla dolu olduğuna inancından kaynaklanan sürekli bir anksiyete yaşar.
Dış dünyanın kendisini karşısına almış olduğu inancı, kişiliğinin derinlerinde, kendisini aşağı, zayıf ve etkisiz bir varlık olarak algılamasından kaynaklanır.
Şizoid Kişilik Bozukluğu
Yetişkinliğin ilk dönemlerinde başlayarak oluşan ve insanlara ilgisizlik ve duygusal yaşantılarda duyarsızlaşma ile belirlenen bir kişilik bozukluğudur. Genellikle tek başına olmayı tercih eden şizoid kişi, insanlarla birlikte olma isteği duymaz.
Görünürde dünyadan kopuk, kendiyle yetinen, ahlâk kurallarına önem veren biri izlenimini verdiği hâlde, iç dünyasında aşırı duyarlı, duygusal beklentileri yoğun, çok dikkatli, yaratıcı, çoğu kez dürüst olmayabilen kişilerdir.
Bu nedenle şizoid kişiler kim olduklarını hiçbir zaman tam algılayamadıklarından birbirleriyle son derece çelişkili duygular, istekler, düşünceler ve dürtüler arasında sürekli bocalarlar.