Beyin ve Bölümleri
Beyin, sağ ve sol olmak üzere iki yarım küreden oluşur. Beynin sol yarım küresi bedenin sağ yanına; sağ yarım küresi ise bedenin sol yanına mesajlar gönderir. Beynin sol ve sağ tarafından gelen sinirlerin bir kısmı, omurilik soğanı adı verilen, omuriliğin beyin içine giren kısmında çaprazlaşır.
Sol yarım küre mantıksal ve rasyoneldir. Problemleri parçalara ayırarak çözer. İşitsel, matematiksel ve somuttur. İsimleri hatırlamada, ayrıntılara odaklanmada ve sözel dili kullanmada iyidir. Sağ yarım küre ise, duygusal ve sezgiseldir. Problemleri bütüne bakarak çözer. Görsel, sanatsal ve soyuttur.
Yüzleri hatırlama, benzer özellikleri bulma ve beden dilini kullanmada iyidir. Her yarım küre farklı işlevlere sahip olmakla beraber bu işlevleri yerine getirirken iş birliği içinde çalışır. Corpus callosum (korpus kallozum) denen köprüsel bir yapı iki yarım küreyi birbirine bağlar.
Bu yapı iki yarım küre arasındaki sinirsel iletişimi sağlar. 1960’lı yıllarda yapılan beyin ameliyatlarında üst seviyedeki epilepsi hastalarının sağ ve sol yarım kürelerini birbirine bağlayan sinirsel iletişim ağı kesildi. Böylece yarım kürelerin büyük oranda birbirinden bağımsız çalışması sağlanarak epilepsi nöbetlerinin bir yarım küreden diğerine geçmesi engellendi.
Yapılan bu çalışmalarla corpus callosum zarar görse bile insan beyninin çalışmaya devam ettiği bilgisine ulaşıldı. Normalde bir bütün olarak çalışma eğiliminde olan beynin, iki bağımsız yarım küreye ayrılmasıyla işlevsel olarak iki ayrı beyin gibi çalıştığı tespit edildi.
Araştırmacılar operasyon geçiren hastalardan, beynin sadece belli bir yarım küresi tarafından kontrol edilen işleri yapmalarını istediler. Beynin sağ ve sol yarım kürelerinin birbirleriyle iletişimi koptuğu için bilgi alışverişinin gerçekleşemediğini gördüler.
“Bölünmüş Bir Beyin Ameliyatı”
Yaptıkları bu deneyle beynin sağ ve sol yarım kürelerinin birbirinden bağımsız ve farklı görevlerinin olduğunu kanıtladılar. Örneğin gözleri bağlanmış olan deneğin tek eline bir kalem verip denekten bu nesnenin ne olduğunu adlandırmasını istediler. Denek sağ eline verilen nesneyi kolayca adlandırdı çünkü sağ el konuşma merkezinin yer aldığı sol yarım küre tarafından yönetilmekteydi.
Aynı işlemi sol eliyle tekrarlamasını istediklerinde ise hastanın sol eline aldığı nesneyi sözel olarak ifade edemediğini gördüler. Sağ yarım küre tarafından yönetilen sol elin aradaki bağlantı kesildiği için bilgiyi sol yarım kürede bulunan konuşma merkezine iletemediğini tespit ettiler.