Bağlılık ve Bağımlılık Nedir? Arasındaki Farklar Nelerdir?

Bebeklik ve çocukluk döneminde sosyal gelişimi etkileyen en önemli faktör fiziksel ve psikolojik ihtiyaçların sağlıklı bir şekilde karşılanmasıyla gelişen temel güven ve bağlılık duygusudur. Bağlanma, bebek ile ona temel bakım veren kişi arasında oluşan bağdır.

Bebek fiziksel, duygusal, bilişsel yönden hızlı bir gelişim gösterir. Bu hızlı gelişim döneminde ihtiyaçların aynı kişi tarafından karşılanması önemlidir. Bu ihtiyaçlar sadece fiziksel değil sıcaklık, sevgi, yakınlık, şefkat ve dokunma gibi duygusal ve sosyal ihtiyaçları da içerir. Bebek ile anne arasında kurulan bağlanma duygusu bebeğin sonraki hayatını tüm yönleri ile etkiler.

Bebeklik döneminde bakım veren kişiye bağımlılık doğal bir süreçtir çünkü henüz beceriler yeterli düzeyde gelişmemiştir. Doğal olan bu bağımlılık, bakım veren kişinin davranışlarına göre ya devam eder ya da sağlıklı bir şekilde bağlılığa dönüşür. İhtiyacı olmadığı hâlde bebeğinin sürekli yanında olan, başka hiçbir şeyle ilgilenmeyen, bebeğini sürekli gözetim altında tutan anneler bağlılığın bağımlılığa dönüşmesine zemin hazırlar.

Bebek büyüdükçe olgunlaşma düzeyine göre yeme, içme, yürüme, giyinme gibi becerileri tek başına yapabilecek duruma gelir. Yeterince olgunlaşan çocuk bu işleri yapmaya isteklidir. Anne bu işleri çocuğun tek başına yapmasına izin vermezse çocuk anneye bağımlı olur. Bağımlı çocuklar annesiz kaldıkları ortamlarda zorlanırlar. Bu yüzden anaokuluna başlama sürecinde de zorluk yaşarlar.

“Bağlılık ve Bağımlılık”

Mary Ainsworth (Meri İnsvörd), bebek ve anne ile annenin yerine geçen kişi arasındaki bağlanma ilişkisini gözlemlemek için “Garip Durum Deney”ini yapar. Bu deneyde 11-17 aylık bebekleri, yaklaşık yirmi  dakika boyunca bir oyun odasında gözlemleyerek yabancının varlığı, annenin yokluğu gibi durumlara bebeklerin verdiği tepkileri inceler. Ainsworth yaptığı gözlemlerde, bebeklerin herhangi bir yabancıya tepkisinin anneye bağlanma şekline göre değiştiğini tespit eder. Bebekleri güvenli, kaygılı ve kaçınan bağlanan olmak üzere üç sınıfa ayırır.

Oyun odasında bebeğe yaşatılan deneyim aşağıdaki şekilde gerçekleşir.

  • Anne ve bebek gözlem odasına alınır.
  • Anne ve bebek odada yalnız bırakılır. Bebek odayı keşfederken anne ona katılmaz.
  • Yabancı içeri girer, anneyle selamlaşır ve bebeğe yaklaşır.
  • Anne sessizce odadan çıkar, bebek ve yabancı odada kalır.
  • Anne gelip bebeği rahatlattıktan sonra yine odadan çıkar.
  • Bebek odada tek başına kalır.
  • Yabancı içeri girdiğinde anne odada yoktur.
  • Anne tekrar içeri girip bebekle ilgilenirken yabancı sessizce dışarı çıkar.

Garip Durum Deneyi’nden elde edilen sonuçlara göre anneye güvenli bağlanan bebekler etrafta bağımsızca dolaşır, ara sıra annelerinin yanına dönerler. Anne odadan ayrılınca üzülür, geri gelince sevinirler.  

Kaygılı bağlanan bebekler anne içerdeyken bile huzursuzdurlar. Anne gidince ağlar, gelince annenin yanına koşar ancak anneye vurma ve anneyi tekmeleme gibi davranışlar gösterirler. Kaçınan bağlanan bebekler ise anne yokken ağlamaz, anne gelince de herhangi bir tepki vermezler.

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir