Mustafa Kemal ATATÜRK’ün Muhteşem Dehası
“…Rüştiyede en çok matematiğe merak sardım. Az zamanda bize bu dersi veren öğretmen kadar belki de daha fazla bilgi edindim. Derslerin üstündeki sorularla uğraşıyordum, yazılı soruları düzenliyordum.
Matematik öğretmeni de yazılı olarak cevap veriyordu. Öğretmenimin ismi Mustafa idi. Bir gün bana dedi ki:
– Oğlum senin de ismin Mustafa benim de. Bu böyle olmayacak, arada bir fark bulunmalı.
Bundan sonra adın Mustafa Kemal olsun.
O zamandan beri ismim gerçekten Mustafa Kemal oldu…”
Atatürk’ün yaşamında matematiğin önemi Atatürk ile ilgili en bilinen hatıratlardan biri olan bu olayla sınırlı değildir. Atatürk yazdığı geometri kitabında günümüzde de kullanılmakta olan geometri terimlerini türetmiştir. Ömer L. Örnekol’un anlattığı başka bir hatırat şöyledir:
“Atatürk, Sivas Kongresi’nin toplandığı Sivas Lisesine, lise müdürü ve matematik öğretmeni Ömer Beygo ve başyardımcısı felsefe öğretmeni Faik Dranaz ve öteki ilgililerle geldi. Burada önce, 4 Eylül 1919’da tarihî kongrenin toplandığı kongre salonunu ve özel odasını gezdi ve o günkü dekoru aynen korunan bu oda ve salonda o güne ait hatıralarını anlattı. Sonra topluluk hâlinde lisenin 9/A sınıfında programdaki hendese (geometri) dersine girdi. Bu derste bir kız öğrenciyi tahtaya kaldırdı.
Öğrenci tahtada çizdiği koşut iki çizginin başka iki koşut çizginin kesişmesinden oluşan açıların Arapça adlarını söylemekte zorluk çekiyor ve yanlışlıklar yapıyordu. Bu durumdan etkilenen Atatürk “Bu anlaşılmaz Arapça terimlerle öğrencilere bilgi verilemez. Dersler, Türkçe yeni terimlerle anlatılmalıdır.” dedi ve tebeşiri eline alıp tahtada çizimlerle “zaviye”nin karşılığı olarak “açı”, “dılı” nın karşılığı olarak “kenar”, “müselles”in karşılığı olarak da “üçgen” gibi Türkçe yeni terimler kullanarak birtakım Geometri konularını ve bu arada Pythagoras (Pisagor) teoremini anlattı.”