Belleğin Temel İşlevleri Nelerdir?

Bellek hem öğrenmenin gerçekleşmesinde hem de öğrenilen bilgilerin depolanıp istenildiği zaman hatırlanmasında rol oynar. Belleğin kodlama, depolama ve geri çağırma olmak üzere üç temel işlevi vardır.

Kodlama

Bilgilerin belleğe yerleştirilebilmesi için zihinde sayı, sembol, formül ve şemaların oluşturulmasına kodlama denir. Hatırlamanın temel ilkesi etkili kodlamadır. Kodlama görsel, işitsel, sözel, anlamsal vb. gibi ne kadar çok çeşitli yolla yapılırsa o kadar etkili ve kalıcı olur.

Depolama

Kodlanarak belleğe yerleştirilen bilgilerin uzun sureli bellekte saklanmasına depolama denir. Uyarıcılar depolama aşamasında bilgiye dönüşür ve gerektiğinde kullanılmak üzere depolanır. Uygun şekilde depolanmayan bir bilginin geri çağrılması mümkün değildir.

Geri Çağırma (Hatırlama)

Uzun sureli bellekte depolanan bilgilerin gerektiğinde hatırlanmasına geri çağırma denir. Tanıma ise karşılaşılan bir nesnenin önceden görülmüş, karşılaşılan bir bilginin önceden öğrenilmiş olduğunu fark etmektir.

Tanıma, hatırlamaya göre daha kolaydır. Bir insanla karşılaştığınızda o insan size tanıdık gelebilir. Onun ilkokul arkadaşınız olduğunu anlamanız ise hatırlamadır. Çoktan seçmeli sınavlar tanımaya dayanırken klasik sınavlar hatırlamaya dayanır.

Cevreden gelen uyaranların hepsini algılamak mümkün değildir. Bu yüzden beyin, sadece seçerek dikkat ettiği şeyleri işitme, görme, koklama gibi uygun duyumsal kodlamalar ile kısa sureli belleğe aktarır. Algıda secicilik denilen bu süreç dikkatin birçok uyarıcı içinden belli uyarıcılar üzerine yoğunlaşmasını sağlar.

Örneğin bir mezuniyet töreninde kişinin duyumsal belleğini harekete geçiren birçok uyaran vardır. İnsanların konuşmaları, görüntüleri, müziğin sesi, yiyeceklerin tadı, parfüm kokuları vb. uyaranların birçoğu seçici dikkat devreye girmediği için bireyin belleğinde iz bırakmadan kaybolur. Yandaki grubun konuşmalarında kendi adının geçtiğini duyar duymaz kişinin seçici dikkati devreye girer ve o konuşmalar kısa sureli belleğe aktarılır. Duyulan konuşmalar önemsizse 20-30 saniyeliğine kısa sureli bellekte tutulur ve unutulur. Konuşulanlar birey için önemliyse yine seçici dikkat devreye girer ve çağrışım, tekrar gibi yöntemlerle kodlanan bilgi uzun sureli belleğe aktarılır.

Bir bilginin hatırlanması için o bilginin bellekte kodlanmış ve depolanmış olması gerekir ancak bilgi kodlanıp depolanmış olsa bile bazen geri çağırma işleminde sorunlar yaşanabilir.

Unutmaya Sebep Olan Faktörler

Unutma çeşitli kuramlar tarafından farklı şekilde açıklanır.

Norofizyolojik kurama göre yeni bilgiler öğrenilirken sinir hücreleri arasındaki bağlantı sayısı artar. Sürekli uyarılan sinirler arasındaki bağlar artarken kullanılmayan bağlantılar zayıflayarak kopar ve unutma gerçekleşir. Davranışçı kurama göre pekiştirilmeyen bilgiler ve davranışlar söner yani unutulur.

Psikanalitik kurama göre ise unutma istenmeyen anıların bilinçaltına atılmasıdır. Genel olarak unutma, bilgilerin uzun sureli belleğe gönderilmemesi ya da uzun sureli bellekte var olan bilgilerin gerektiğinde geriye çağrılamaması durumu olarak tanımlanabilir. Unutma, uzun sureli bellekte saklanan bilgilerin geri getirilememesidir.

Çoğu zaman uzun sureli bellekteki bilgilerin hatırlanamadığı için unutulduğu varsayılır. Merak uyandırmayan, ilgi duyulmayan, önemsenmeyen, tekrar edilmeyen ve duyguların işin içine girmediği olaylara ilişkin bilgiler genellikle daha kolay unutulur. Unutmaya neden olan faktörler aşağıda belirtilmiştir.

Bilgilerin Kullanılmaması ve Tekrar Edilmemesi

Tekrar edilmeyen ve kullanılmayan bilgiler unutulur. Sık kullanılan bilgiler alışkanlık haline geldiği için kolay kolay unutulmaz. Öğrenmenin hemen arkasından belli aralıklarla yapılan tekrarlar hatırlamayı kolaylaştırır.

Bilinçaltına Atma (Güdülenmiş Unutma)

İstenilmeyen, hoşa gitmeyen, rahatsız eden anılar, durumlar ya da fikirler bastırılarak bilinçaltına atılır ve unutulur. Yaşanılan travmaların unutulması bu türden bir unutmadır.

Ket Vurma (Bozucu Etki)

Bir öğrenmeden önce ya da sonra gerçekleşen bir başka öğrenmenin diğerini unutturmasına bozucu etki denir. Bozucu etki ileriye ve geriye ket vurma olarak ikiye ayrılır. İleriye ket vurma, eski öğrenilenlerin yenileri unutturmasıdır. Örneğin okul değiştiren öğrenciye numarası sorulduğunda öğrenci yeni numarası yerine eskisini söyler.

Geriye ket vurma, yeni öğrenilenlerin eskileri unutturmasıdır. Örneğin İngilizce dersinde bir grup kelime ezberlendikten sonra ikinci bir grup kelime ezberlenirse ilk gruptaki kelimeler unutulur.

Organik Nedenler

Beyinde hücre kaybı veya çeşitli hastalıklar ve yaşlanma sonucu beynin fonksiyonlarını tam olarak yerine getirememesine bağlı unutmadır.

Yukarıda belirtilenlerin dışında depresyon, stres, uykusuzluk, kaygı, bazı vitaminlerin vücutta eksik olması gibi faktörler de unutmaya neden olabilir.

Unutmayla İlgili Genel Olarak Şu Sonuçlar Çıkarılabilir

  • Beynin zarar görmesi dışında tam unutma yoktur.
  • Öğrenmeden sonra uyku unutmayı yavaşlatır. Bunun en önemli nedeni zihnin yeni uyarıcılara maruz kalmamasıdır.
  • Unutma, öğrenmeyi izleyen zamanda en fazladır. Öğrenmenin ardından başlangıçta kayıp daha büyük ve hızlıyken sonra yavaştır.
  • Unutma genellikle yeniden eskiye doğru gerçekleşir. Eski anılar daha çok hatırlanır.
  • İlgi çeken, hoşa giden bilgiler daha zor unutulur.
  • Soyut konular somut konulara göre daha çabuk unutulur.
  • Anlamsız olanlar anlamlılara göre daha çabuk unutulur.
  • Kullanılan bilgiler geç unutulur.
  • Öğrenirken mümkün olduğunca çok duyu organını işin içine katmak, hatırlamayı kolaylaştırır ve unutmayı zorlaştırır.
  • Öncelik ve sonralık etkisiyle en başta ve en sonda öğrenilen bilgiler daha iyi hatırlanır. Örneğin size ezberlemeniz için bir liste verildiğinde listenin başındakileri ve sonundakileri daha iyi hatırlarsınız. En az hatırladıklarınız listenin ortasında kalanlar olur.

Bellek Geliştirme Teknikleri

Bellekteki bilgilerin geri çağrılmasına yardımcı olacak birtakım çağrışım ilkeleri vardır. Benzerlik, ardışıklık, zıtlık, zamanda ve mekanda yakınlık, aşinalık çağrışımı kolaylaştıran bu etkenlerden bazılarıdır. Örneğin iş yemeğinde tanışılan birini piknikte eşofmanla görmek hatırlamayı zorlaştırır çünkü yeterli çağrışım kurulamaz. Aynı kişi iş ortamında görüldüğünde çağrışım kurulduğu için hatırlanır.

Kısa sureli bellekteki bilgiler tekrar ve gruplama yoluyla uzun sureli belleğe aktarılır. Bilgilerin kalıcı hale gelmesi için tekrar önemlidir ancak yapılan araştırmalar gereğinden fazla tekrarın bir faydasının olmadığını göstermiştir.

Kısa sureli belleğin kapasitesi sınırlıdır. Bu yüzden birimleri gruplamak bilgilerin kalıcı hale gelmesini kolaylaştırır.

Örneğin bir sayı dizisini 204390700 şeklinde bir bütün olarak bellekte tutmak zordur ama sayı dizisi 204 390 700 şeklinde gruplanırsa bellekte tutmak ve hatırlamak daha kolay olur. Tekrar ve gruplama dışında belleği geliştirmenin çeşitli yolları vardır. Bunlardan biri hatırlanmak istenenleri net bir şekilde görselleştirmektir. Buna bellek haritası denir. Diğeri ise hikaye oluşturmaktır. Hayal gücünün devreye girdiği ilginç, komik, saçma, gizemli hikayeler hatırlamayı kolaylaştırır.

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir