Zekânın Ölçülmesi Nasıl Yapılır?
Çeşitli yetenekleri bir arada tutan karmaşık bir özelliğe sahip zekâyı ölçmek oldukça güçtür. Zekâyı dolaysız olarak ve nesnel bir biçimde ölçebilecek bir araç, bir ölçü yoktur Ancak, belli yaşlarda bazı davranışları yapabilen kimselerin başarıları bir ölçüt olarak alınır.
Buna dayanarak bireylerin bilişsel yetenekleri, bilgi ve becerileri karşılaştırılır. Böylece zekâ gücü belirlenmeye çalışılır. Bunun belirlenmesinde ki amaç, bir kimsenin ileride neler başarabileceğini kestirmektir.
Zekânın ölçülmesinde bazı verilere ihtiyaç vardır. Bunlar zekâ yaşı ve takvim yaşıdır.
Takvim yaşı (T.Y) bireyin doğum tarihidir. Zekâ yaşı (Z.Y) ise testte alınan puanların sonucudur. Özel olarak geliştirilmiş testlerle belirlenir. Belirli bir yaş grubuna özgü becerilerle, zihinsel yetkinliği ifade eder.
Örneğin, 10 yaşındaki bir çocuk, testten 45 puan aldıysa ve bu puan 8 yaşındaki çocukların ortalama puanına karşılık geliyorsa çocuğun zekâ yaşı 8’dir. Zekâ yaşının takvim yaşına bölümü zekâ bölümünü, düzeyini (Z.B) yani IQ’ yu verir.
ZB (Q) = T.Y / Z.Y * 100
Zekâ düzeyi, bir kişinin aynı yaşta olan diğer kişilerle karşılaştırılmasını sağlayarak, kişinin norm grubu içindeki yerini belirtir. Zekâ düzeyinin genel nüfus içindeki normal dağılım eğrisine göre, insanların çoğunun zekâ düzeyi 85-115 arasında değişim göstermektedir.
Çok zeki olanlarla, zeki olmayanların genel nüfusa oranı azdır. Araştırmalar zekâ düzeyi ile bireyin fiziksel ve toplumsal gelişmesi arasında paralellik olduğunu ortaya koymuştur.
Zekâ düzeyi üstün ya da dahi olanların beden gücü, sağlık, duygusal ve toplumsal uyum açılarından diğer çocuklardan üstün olduğu saptanmıştır. Zekâ düzeyi, bir zekâ testi sonunda elde edilmiş olan zihinsel başarıyı gösterir. Ancak bir kez uygulanan testle bir kimsenin gerçek zihinsel gücü ölçülmüş sayılmaz. Hastalık, stres gibi faktörler zekâ puanını etkileyebilir.
Zekâ ve başarı arasında doğru orantı olsa da zekâyı fazla büyütmemek gerekir. Edison’a “Başarınızı neye borçlusunuz” ? diye sorarlar. O da “% 95 çalışmak, % 5 zekâ” der. Zekâ kişi için şanstır Ama zekâsı çok yüksek olmayan biri de hedefini iyi belirler, planlı ve düzenli çalışırsa yaşıtlarının çok üzerinde bir başarı gösterebilir.
Ayrıca bir insanın zekâ düzeyinin yüksek olması, onun iyi seçkin bir insan olduğunu göstermez. Böyle bir kimse iyi eğitilmemiş ise topluma yararlı olmak yerine, zararlı bir kişi haline gelebilir.
Bireylerin zekâ düzeylerinin bilinmesi ve buna göre uygun eğitim ve öğretim verilmesi hem bireye hem de topluma sayısız faydalar sağlar. Zekâ düzeyi düşük insanlar normal eğitimden yararlanamaz.
Bu durumda olan çocukların bağımsız ve üretken bireyler olabilmeleri için özel eğitim okullarında, meslek eğitimi veren özel atölyelerde eğitim ve danışmanlık hizmetleri verilmektedir. Aynı şekilde üstün zekâlı bireylerin de zekâ düzeylerinin altında bir öğretim onları sıkacağı için çeşitli uyum sorunları ortaya çıkabilmektedir.
Bu durumda olan çocuklar için özel okullar ve sınıflar açılarak daha üst düzeyde bir eğitim almaları sağlanır. Ayrıca bazı meslekleri yapabilmek için normalin üzerinde bir zekâya sahip olmak gerekir. Bu mesleklere uygun insanların seçilmesinde de zekâ düzeylerinin bilinmesi faydalı olur.