Öğrenme Nedir? Hayat Boyu Öğrenme Kavramı

Öğrenme Nedir? 

Tekrar ve yaşantılar sonucunda davranışta meydana gelen kalıcı değişikliğe öğrenme denir.

Bu tanımda dikkat edilmesi gereken noktalar aşağıda belirtilmiştir.

  • Öğrenme davranışta bir değişikliktir. Bu değişiklik iyiye ya da kötüye doğru olabilir. Örneğin çocuk düzenli ya da dağınık olmayı öğrenebilir.
  • Bir davranış değişikliğinin öğrenilmiş olması için süreklilik göstermesi gerekir. Ateşli bir hastalık, ilaç ya da bağımlılık yapan maddelerin etkisiyle oluşan geçici davranış şekilleri öğrenme değildir.
  • Öğrenme tekrar ve yaşantılar sonucunda ortaya çıkar.

Refleksler, içgüdüsel, dürtüsel ve homeostatik davranışlar doğuştan geldiği için öğrenilmiş davranış olarak kabul edilmez.

Refleks, uyarıcılara karşı verilen ani ve istemsiz tepkidir. Örneğin karanlıkta göz bebeğinin büyümesi reflekstir.

İçgüdü türe özgü olan, doğuştan gelen ve neden yapıldığı organizmanın kendisi tarafından da bilinmeyen davranışlardır. Örneğin kuşların V şeklinde göç etmesi, örümceğin ağ örmesi içgüdüseldir.

Dürtü, fizyolojik ihtiyaçlardan kaynaklanan ve organizmayı harekete geçiren güçtür. Örneğin açlık, susuzluk, uyku vb. iç dürtüdür.

Homeostatik davranışlar; vücuttaki oksijeni, suyu, kandaki şeker oranını ve beden ısısını belirli bir seviyede dengede tutmaya yarayan bilinçsiz davranışlardır. Örneğin üşüme ya da üşüyünce titreme öğrenilmiş davranış değildir.

Öğrenme Nedir? Hayat Boyu Öğrenme

Hayat Boyu Öğrenme

Birey; yaşı ve eğitim seviyesi ne olursa olsun hayat boyu öğrenmenin bir parçasıdır. Eğitimi, okul yaşı ve okul binaları ile sınırlamak doğru değildir. Herkes zorunlu eğitimini bitirdikten sonra ileri düzeydeki eğitimini kendi seçeceği bir zamana erteleme ve istediği zaman eğitim sistemine yeniden girebilme hakkına sahiptir.

Türk milli eğitiminin temel ilkelerinden süreklilik ilkesinin amacı fertlerin genel ve mesleki eğitimlerinin hayat boyunca devam etmesini sağlamaktır. Yine Türk milli eğitiminin ilkelerinden biri olan her yerde eğitim ilkesine göre eğitim yalnızca resmi kurumlarda ve özel eğitim kurumlarında gerçekleşmez. Evde, iş yerlerinde, cevrede, her yerde ve her durumda eğitim gerçekleşebilir. Örneğin kütüphaneler, yerel yönetimler, işverenler, kültürel gruplar ve diğer sosyal hizmet kuruluşları gibi kurumlarda toplum için öğrenme fırsatları sağlanmalıdır.

Bilgi cağı olarak nitelendirilen 21. yüzyılın bireylerden beklentileri giderek artmaktadır. Sürekli ve hızla değişen koşullara uyum sağlamak için öğrenmeyi öğrenme becerisinin kazanılmış olması çok önemlidir. Birey sadece okul hayatında başarılı olmak için değil “beşikten mezara kadar” yaşamın her alanında kendisini geliştirmelidir. Bunun için öğrenme stratejilerini bilmeli, kendisine uygun olan yöntemleri seçerek hayatının her alanında öğrenme sorumluluğunu yüklenmeli ve öğrenmeye etkin olarak katılmalıdır.

You may also like...

2 Responses

  1. Fatih Kaya dedi ki:

    Merhaba, bu yazıya atıfta bulunak istiyorum ancak yazar bilgileri yok. Yardımcı olur musunuz?

    • Psikolog dedi ki:

      “T.C. Milli Eğitim Bakanlığı
      Seçmeli Psikoloji Ders Kitabından” alıntı olup, bu kitaptan alıntı olduğunu belirterek kaynak olarak ilgili kitabı gösterebilir isterseniz sitemizin adını kullanarak bize de katkı verebilirsiniz

      Beğendiğinize ve size faydalı olabildiğimize memnun olduk. Yorumunuz için teşekkür ederiz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir