Savunma Mekanizmalarının Görevleri
Savunma mekanizmaları, engellenmeler ve çatışmalar sonucu bireyde oluşan kaygıları, gerilim ve huzursuzlukları bir dereceye kadar hafifletmektedir. Gerçeklerden kaçarak, savunma mekanizmalarının sürekli kullanılması tehlikeli sonuçlar meydana getirebilmektedir.
Başlıca Savunma Mekanizmaları
Hayal Kurma
Birey, iç veya dış nedenlerden dolayı ihtiyaç ve güdüleri doyumsuz kaldığında, gerçek dünyada tatmin edilemeyen istek ve arzularını hayal âleminde gerçekleştirme yolunu seçebilmektedir.
Kısacası hayal kurma, bireyin yaşadığı çatışmaları hayalinde çözümleyerek rahatlaması durumudur. Başarısızlıklarla karşı karşıya kalan birçok kişi, bu yönteme başvurarak gerçeklerden kaçıp hayallerle avunurlar.
Örnek olarak, fakir bir gencin piyangodan büyük ikramiyeyi kazandığını düşünüp, sahip olacağı parayla nerede ve nasıl yaşayacağının hayalini kurmasını gösterebiliriz.
Hayal kurma çocukluk ve ergenlik dönemlerinde daha fazla görülmektedir. Çünkü bu dönemde bireyin birçok istekleri vardır. Bu istekler bireysel veya toplumsal baskılar nedeniyle engellenmektedir. Bu engellenmelerin yarattığı olumsuz ortam hayal kurma yoluyla ortadan kaldırılmaktadır.
Hayal kurmak, çocukların ve ergen bireylerin yaratıcılığını geliştirmektedir. Ancak burada önemli olan, bireyin hayal ve gerçek arasındaki sınırı çok iyi ayarlamasıdır.
Yani birey hayal kurmada çok aşırıya gidecek olursa, zamanla hayal ettiği şeyleri gerçek sanmaya başlar ve hayal âleminde kendini kaybedebilir. Kısacası hayal kurmada aşırıya kaçılması durumu, bireyin ruh sağlığını bozma noktasına kadar götürebilmektedir.
Bastırma
Bastırma, bireyin hatırlamak ve hissetmek istemediği şeyleri bilinç dışına atmaya çalışmasıdır. Sosyal örf, adet ve yasaklarla çatışma durumunda kalan istek ve ihtiyaçlar bastırılmaya en yakın olan durumları oluşturmaktadır. Bilinç dışına itilmiş olan ihtiyaç ve güdülerin davranışlar üzerindeki etkilerini ilk dikkati çeken Sigmund Freud olmuştur.
Freud’a göre hiçbir güdü tamamen baskı altına alınamaz. Rüyalarda belirmekte, dil sürçmesi gibi değişmiş şekillerde tekrar bilince çıkma yollarını bulmakta ve yaşantımızı etkilemeye devam etmektedirler.
Bastırma mekanizmasının aşırı kullanılması, ruhsal durgunluk, donukluk, sıkıntı ve unutkanlık yaratmaya başlar. Bunun sonucunda ise bireyde ciddi psikolojik sorunlar ortaya çıkmaktadır.
İnkâr
Gerçekliğin acı veren yönünün bilinçten uzaklaştırılmasıdır. Bastırma dürtü türevlerini ve duygulanımları bilinçten uzaklaştırırken, inkâr dış gerçekliğin görülmesine engel olur. Bazı durumlarda birey, benimsenmesi çok zor ve rahatsız edici özellikte olan yaşantılarla karşılaşabilmektedir.
Böyle durumlarda, olayların varlığını veya yaşanmış olduğunu görmezlikten ve anlamazlıktan gelmeye inkâr denir. Bireyin bu savunma mekanizmasını kullanma nedeni, yaptığı veya yaşadığı kötü olay ve eylemlerden doğabilecek kaygıdan kendini kurtarmaya çalışmaktır.
İnkârda gerçeğin yok sayılması vardır. Örnek olarak, ölümcül bir hastalığa yakalandığını yeni öğrenen bir kişinin bunun doğru olmadığını düşünmesi ya da bir yakınını kaybeden birinin ölümünü kabullenmemesi yaşıyormuş gibi eşyalarını saklamasını gösterebiliriz.
Telafi Etme
Bireyin bütün olumsuzluklara rağmen üstünlük duygusunu doyurmaya çalışması, herhangi bir alandaki eksikliğini veya başarısızlığını başka alanlardaki etkinliklerle kapatma çabasına ödünleme mekanizması denir. Eksikliğin olduğu alanda da yoğun şekilde çalışıp aşırı geliştirmesi mümkün olabilir.
Kendini hiç yakışıklı görmeyen bir delikanlının çok çalışarak, herhangi bir bilim dalında başarılı olması gibi veya akademik olarak başarılı olmayan bir bireyin spor dallarından birinde büyük başarılar kazanması ödünleme mekanizmasına örnek olarak verilebilir.
Telafi, genellikle fiziksel veya zihinsel bir eksiklikten dolayı üzüntü duyan bireylerin, güven ve saygınlık sağlamak için yapabileceği herhangi bir konuda veya eksik oldukları konulara yönelik çabalarını kapsayan bir savunma mekanizmasıdır.
Mantığa Bürünme
Mantığa bürünme, bireyin özellikle kendi kişisel yetersizliklerinden dolayı gerçekleştiremediği istekleri karşısında başarısızlıklarına mazeret göstermesi durumudur. Bu durumda bazen kısmen doğru ve çoğunlukla akla uygun ancak tamamen doğru olmayan nedenler öne sürülür.
Okulda iyi not alamayan, başarısız ve tembel bir öğrencinin “hayatta başarılı olmak okulda başarılı olmak değildir” düşüncesini benimser gibi görünmesi bu savunma mekanizmasına örnek olarak verilebilir.
Mantığa bürünme en çok başvurulan savunma mekanizmalarından biridir. Çünkü engellenmeler bireyin benliğini ve kişisel değer duygusunu zedelemektedir. Bu durumda birey, doğru olmayan ancak mantığa uygun nedenlerle kendini savunmaya çalışmaktadır.
Polyannacılık (Tatlı Limon)
Mantığa bürünmenin değişik bir biçimi olan bu uyum mekanizması her başarısızlıkta ve düş kırıklığında iyi bir yön görmeye çalışmak şeklinde tanımlanabilir. Örneğin, yolda çantasını çaldıran bir kadının” bu bana çok iyi bir ders oldu.
Bundan sonra daha dikkatli olmayı öğrenirim” demesi, çocuğu ciddi bir üst solunum yolu enfeksiyonu kapmış olan bir annenin “yine de şanslıymışız ki daha kötü bir hastalık çıkmadı.” demesi de tatlı limon (pollyanna) davranışına örnek olarak verilebilir.
Kaderine razı olma, her şeyin iyi yanlarını görmeye çalışarak teselli bulma eğilimi sınırlı olduğu sürece bireye yararları olabilmektedir. Ancak bu mekanizmayı aşırı kullanmak, bireyi çok pasif ve her şeyi olduğu gibi kabul eden bir kişiliğe götürebilir.
Özdeşleşme
Sevilen bir objenin özdeşimi o nesnenin gerçek veya hayali kaybı veya o nesneden ayrılma sonucu gelişecek bunaltı veya acıya karşı bir savunma mekanizmasıdır.
Çeşitli engellenmeler, başarısızlıklar, karşısında birey, kimi zaman herhangi bir alanda başarılı kişi veya kişilerle kendini aynı görme, kendisini onlara yakın hissetmekle kısmen doyum sağlayabilmektedir.
Örneğin, bir çocuğun arkadaşları ile yaptıkları futbol maçında, bir takım arkadaşının kendisinden daha çok gol atması durumunda” benim ağabeyim olsaydı yüz gol atardı” demesini gösterebiliriz. Çocuk böylece çok yetenekli olduğunu söylediği ağabeyi ile kendisini bir saymakta ve kişisel değer duygusunu arttırma çabasına girmektedir.
Yansıtma
Birey, toplum tarafından onaylanmayan güdü ve isteklerini dışa yansıtarak, bunları başka insanlarda görmeye başlamaktadır. Bireyin kendi kişilik yapısının öğelerini başka bireylerde görme eğilimi yansıtma sonucu oluşmaktadır.
Birey, dürüst ve samimi bir yapıda ise başkalarını da aynı şekilde görmektedir. Aldatma eğiliminde olan bir birey, diğer bireyleri de aldatma eğiliminde görür.
Karşıt Tepki Geliştirme
Bireyde bazen suçluluk duygusu yaratan tehlikeli isteklerin yoğun olması, bunları baskı altında tutmasını güçleştirmektedir. Bu durumda bireyin bu isteklerinin tam tersi davranışları yaparak benliğini korumaya çalışması karşıt tepki geliştirme olarak açıklanmaktadır. Çatışmaların çözümünde sıkça kullanılan mekanizmalardan biri de tepki oluşturmadır.
Örneğin alkol veya sigarayı bıraktıktan sonra bu maddeleri kullanan insanlara sert davranışı veya kardeşini kıskanan bir çocuğun aşırı derecede iyi bir abla veya ağabey olma çabaları karşıt tepki geliştirmeye örnek olarak verilebilir.
Gerileme
Bireyin temel istek ve ihtiyaçlarının karşılanamamasından kaynaklanan doyumsuzluk ve kaygı durumlarında, olması gereken olgunluk düzeyinden daha basit bir olgunluk düzeyine inme gerileme mekanizması olarak kabul edilmektedir.
Örneğin, yetişkin bireyler de zaman zaman sıkıntı veren durumlarda kızarıp, kekelemekte ve kendi yaş düzeyinin altında bir genç hatta bir çocuk gibi davranabilmektedirler. Bir genç kız, sekiz yaşındaki bir çocuk gibi bağırıp, çağırabilmekte ve sekiz yaşındaki bir çocuk bebek gibi ağlayıp altını ıslatabilmektedir.
Yer değiştirme
Bireyin kendisinde kızgınlık, öfke ve kaygı yaratan olaylara gücünün yetmediği durumlarda; kızgınlılığını ve öfkesini gücünün yettiği kişi veya eşyalara yöneltmesi yöntemine yer değiştirme denir.
Yer değiştirme mekanizmasında, bireyler kendilerinden daha güçlü bireyler tarafından zor duruma düşebilmektedirler. Bu durum bireyin saldırganlığını daha güçlü olana karşı engellemekte ancak bu saldırganlığını kendisinden daha güçsüz olana yönlendirmektedir.
Telefonda aldığı bir habere öfkelenen kişinin, telefonu yere fırlatıp parçalaması veya sınıfta yapılan başkanlık seçimini kaybeden bir öğrencinin, okulda kaybetmiş olmanın verdiği öfke ile eve döndüğünde öfkesini kardeşine yönelterek ona bağırıp, azarlaması yer değiştirme mekanizmasına örnek olarak verilebilir.
Yüceltme
Yüceltme mekanizmasında, bastırılmış olan istek ve ihtiyaçların beraberinde getirdiği gerginlik, dışarıdan ilgisiz gibi görülen yeni hedefler, yeni etkinliklere çevrilmektedir. Bu yeni hedef ve etkinlikler bastırılan istek ve ihtiyaçların aksine sosyal açıdan da kabul edilmektedir.
Toplum tarafından kabul edilmeyen bazı saldırgan ve cinsel eğilimler, bu savunma mekanizması tarafından değiştirilerek, toplumsal onay bulacağı alanlarda kendini ifade etmektedir.
Örneğin, saldırgan ve kavgacı yapısı olan bir gencin polis olması veya silah kullanan mesleklerden birini seçtikten sonra toplum tarafından hoş karşılanmayan bu yapısı, onun görevinin bir yönü olarak kabul edilmesini gösterebiliriz.