Bilinç, Bilinçaltı ve Bilinç Öncesi Kavramları Nedir?

İnsanı diğer varlıklardan ayırt eden temel özelliği bilinç sahibi olmasıdır.

Bilinç

İnsanın çevresindeki uyarıcıların ve kendi iç yaşantısının farkında olmasıdır. Düşünce, duygu, karakter, akıl, sezgi, heyecan gibi tüm zihinsel süreçleri kapsayan bu yeti sayesinde insan kendisini çevreleyen şeyleri algılar, kavrar, olup biteni izler, duyumsadığı ve algıladığı uyarıcılardan bazılarını fark eder ve onlara dikkat eder.

Duygularının, güdülerinin ve belleğinin farkında olur. Belleğinde neler olduğunu, hatırladığı bilgilerin ne derece doğru olduğunu bilir. Bilinçlilik sadece farkındalık oluşturmakla kalmaz bireyin bilişsel süreçlerinin, davranışlarının ve çevresinin kontrolünü de sağlar.

Bilinç Öncesi

Bilinç sahibi bir varlık olarak insanın her an üst düzeyde bir bilince sahip olduğu söylenemez çünkü bireyin farkındalık alanı ve bilincinde oluşabilecekler dikkatle bağlantılı olarak sınırlanmaktadır.

Bilinç öncesi, çok rahatsız edici olmayan anıların, bazı isim ve duyguların barındırıldığı, küçük bir zihinsel çabayla, dikkatin yoğunlaştırılmasıyla geri getirilebilen yaşantı ve olayların bulunduğu bilinç alanıdır.

Örneğin bir süre önce yapılan sınavdaki soruların bilinç alanına getirilmesi ya da insanın sorulunca kendi telefon numarasını düşünmeden söylemesi gibi

Bilinçaltı

Psikanalitik ekolün kurucusu Freud, bilinç hâllerini buzdağı analojisi ile açıklamıştır. Buz dağının küçük bir kısmı denizin üstünde görülür. Çok büyük kısmı ise suyun altındadır, dışarıdan görülmez.

Bilinçlilik de böyledir. Bilinçte olanlar, buz dağının deniz üstünde kalan kısmı gibi, bilincin çok küçük bir bölümünü oluşturur.

Bilinçaltı denilen alan ise kişinin farkında olmadığı duygu, düşünce, korku, mantık dışı istekler, vahşet yönelimleri, ahlak dışı dürtüleri, bencilce istekleri barındırır.

Kişinin kendi özel çabası ile bilince çağrılamayan bu yaşantılar ancak özel yöntemlerle (hipnoz, serbest çağrışım, telkin gibi) açığa çıkarılabilir.

S.Freud, bilinç dışı süreçlerin, kişi bunların farkına varmasa da davranışları etkilediğini söyler. Rüyaların ve dil sürçmelerinin gerçekte doğrudan yüz yüze gelinemeyecek kadar tehdit edici bilinçdışı içeriklerin üstü kapalı örnekleri olduğu kanısındadır.

İnsanlarda bilgilerin büyük bölümü bilinçaltındadır. Örneğin, otomatik yapılan davranışlar, bedensel faaliyetler (yürüme gibi), duyumsamaya ilişkin işlemler (özellikle tanınan nesnelerin algılanması) ve bazı öğrenme türleri (farkına varmadan öğrenme, şartlanma yoluyla öğrenmede olduğu gibi) de bilinçaltında gerçekleşir.

Bilinçlilik düzeylerinin buzdağı analojisi

Bilinçlilik düzeylerinin buzdağı analojisi

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir