Çocuğun Gelişim İlkeleri Nelerdir?
Gelişim alanında yapılan araştırmalar ve gözlemler gelişimin belli kurallara göre oluştuğunu göstermektedir.
Eğitimle uğraşan kişiler bu ilişkileri bilirlerse amaçlarını gerçekleştirmede daha başarılı olurlar. İnsanın gelişiminde herkes için geçerli olan bu ilkeleri şöyle sıralamak mümkündür.
Büyüme ve Gelişme Baştan Ayağa ve İçten Dışa Doğrudur
Çocukların bedensel gelişiminde kesin bir biçim vardır. Bebekler oturmasını öğrenmeden önce başlarını dik tutmayı, emeklemeden önce oturmayı, yürümeden önce emeklemeyi başarırlar.
Her çocuk fiziksel gelişim aşamalarını hemen, hemen aynı yaşta geçirir. Vücut ve motor yetenekleri baştan ayağa doğru gelişir. Yeni doğan bir bebeğin başı vücudunun diğer kısımlarına göre daha büyüktür. Bebek başını dik tutmayı diğer organlarını kullanmadan daha önce öğrenir.
Hareket kontrolü önce omuzlar ve kollar en sonunda da bacaklar ve ayaklarla olur. Büyüme, vücudun merkezinden yanlara doğru gelişir. Gövde ve omuz hareketleri önce, ellerin ve parmakların kullanılması daha sonra olan gelişmelerdir.
Gelişim Kalıtım ve Çevre Etkileşiminin Ürünüdür
Kalıtım; İnsanı meydana getiren ilk hücre, babadan gelen spermle anneden gelen yumurtanın fallop borularında birleşmesiyle meydana gelir. Bu birleşmeye döllenme diyoruz. Bu birleşme sırasında anne ve babadan pek çok özellik dölüte geçmektedir.
Kalıtım, bir insanın ana-babasından getirebildiği var kuvvetleri ifade etmektir. İnsan birçok yönleriyle anne babasına veya soyuna çekmektedir. Diğer yandan ana-babasından getirebildiği var kuvvetlerini, bir çevre içinde ve çevre ile etkileşerek geliştirebilmektedir.
Çevre: Geniş anlamı ile çevre, döllenme sırasında ve döllenmeden sonra hücrenin çoğalıp bir organizma oluncaya kadar içinde yaşadığı bütün durumları içine almaktadır. Organizmanın bir iç çevresi, bir de dış çevresi vardır.
İnsan döllenmeden doğuma, doğumdan ölüme kadar bir çevre içinde yaşamak zorundadır. Kalıtım yoluyla gelen var kuvvetlerle, çevrenin kuvvetleri birbirleriyle etkileşim yaparak gelişmeyi meydana getirir.
Gelişimin bazı yönleri kalıtımın, bazı yönleri çevrenin daha fazla etkisi altındadır. Beden gelişimi bunlardan birisidir.
Çocuğun anne-babasına veya soyundan birisine vücutça çok benzemesi kalıtımın baskınlığını gösterir. Fakat vücudun gelişmesinde çevreninde büyük etkiler yaptığı denemelerle anlaşılmıştır.
Kötü beslenme ve kötü çevre şartları beden gelişiminde gerilemeler veya ilerlemeler meydana getirebilmektedir. Dilin ve sosyal davranışların gelişiminde çevrenin etkisi kalıtımın etkisine üstün görülmektedir.
Gelişim Belli Bir Sıra İzler, Gelişim Aşamaları Basitten Karmaşığa Doğru Bir İlerleme Gösterir
Gelişim süreklilik gösteren bir olgudur. Bu süreklilik içinde değişmeler, belli bir sıra içinde oluşur. Çocuklar belli zamanlarda belli değişimler geçirir, ortak gelişim davranışları gösterirler.
Bu nedenle gelişmeyi dönemlere ayırarak incelemek mümkün olmaktadır. Her gelişim dönemi bir sonraki dönemin öncüsü ve hazırlayıcısıdır. Örneğin kaba motor beceriler
(el, kol, bacak hareketleri) ince motor becerilerden (parmak kaslarını kullanma ) daha önce olmaktadır. Bu nedenle çocuklar kollarını ve ellerini parmaklarından önce kullanır. Yürüme eylemi, makas ve kalem tutma becerilerinden önce gerçekleşir. Çocuk önce yürür, koşar.
Makasla detaylı bir şekilde kesebilmesi daha sonra gerçekleşir. Bu da bize gelişim aşamalarının basitten karmaşığa gidişini açıklar. Gelişme dönemleri birbirleriyle ilişkilidir.
Bir dönemdeki gelişim özellikleri diğer döneme temel teşkil eder.
Gelişimin Hızlı Olduğu Dönemlerde Çevre Etkisi Büyük, Yavaş Olduğu Dönemlerde Çevre Etkisi Azdır
Çocuk doğumdan sonra hızlı bir gelişim içindedir. Bu hızlılık 6 yaşına kadar sürer, sonra bu aşırı hızda bir düşme olur. Buluğ çağında büyüme ve gelişmede tekrar büyük bir hızlılık göze çarpar. İşte bu hızlılık dönemlerinde çocuğun çevresinde meydana gelen olaylar onları yoğun bir şekilde etkiler.
Bu dönemlerde aldığı olumlu uyarıcılar çocukların gelişimine büyük katkılarda bulunur. Çocuklar öğrendikleri becerilerin % 70’ ine yakın bir bölümünü 0-6 yaşları arasında kazanırlar.
İlk yaşlardaki bu hızlı gelişmede öğrenmenin payı çok büyüktür. Çünkü çocuk bu çağda hızlı bir öğrenme içindedir. Kendi çevresini tanımak için yaptığı çabalar ona pek çok şey öğretmektedir.
Okul çağına kadar birçok kişilik özellikleri çocukta yerleşmeye ve kökleşmeye başlar. Bu etkiler yetişkinlik çağında da kendini göstermektedir. Bu nedenle gelişimin hızlı olduğu dönemlerde çocuklar ve gençler kötü çevre koşullarından uzak tutulmalıdır.
Gelişimde Geniş Bireysel Ayrıcalıklar Vardır
Her insanın kendine ait bir gelişim biçimi vardır. Başka bir ifadeyle gelişim bireyseldir. Bedensel, zihinsel, duygusal gelişmelerinde her insan diğerlerinden farklıdır.
Aynı yaşta olan, örneğin yedi yaşındaki iki çocuk karşılaştırıldığında okuma hızlarında farklılıklar mevcuttur. Resim yapma yeteneklerinde de farklılıklar görülür.
Eğitimle uğraşan kişiler insanların bireysel ayrılıkları olduğunu bilmeli ve herkesten aynı başarıyı göstermesini beklememelidir. Öğrencilerin bireysel ayrıcalıkları olduğu düşünülmeli ve eğitim programları bunlara göre düzenlenmelidir.
Gelişim Derece, Derece ve Devamlı Bir Süreçtir
İnsanın gelişimi, durma ve kesiklik göstermeden devamlı bir akış içindedir. Ancak gelişimdeki devamlılık hep aynı hızda olmamaktadır. Gelişim daima ileriye doğru fakat bazen hızlı bazen yavaş devam etmektedir.
Eğitim sisteminin okul öncesi eğitimi, temel eğitim, orta öğretim, yüksek öğretim gibi kademelere bölünmesinin dayanağı; öğrencilerin okul dönemlerine rastlayan yaşlarla gelişim çağları arasında bir paralellik kurulması gerekliliğindendir.
Dolayısıyla çağların genel gelişim özelliklerine dayanarak bir okuldaki öğrencilerin gelişimi hakkında genel tahminlerde bulunabiliriz. Bir insanın sahip olduğu özellikler birbirinin ardı sıra gelişmezler.
Bir alandaki gelişimi tamamladıktan sonra bir diğer alanda gelişme başlamaz.
Kısaca Kişilik Özellikleri
- Değişik hızda,
- Bir bütünlük içinde bir arada,
- Derece, derece ve devamlı olan bir gelişim içinde bulunurlar.
Çocuklara uygulanan eğitim seviyesi gelişimin seviyesine uygun olmalıdır. Okul programına göre çocuğa öğretilecek bilgi, beceri ve tavırların gerektiği gelişim seviyesinin çocuk tarafından kazanılmış olması şarttır. Çocuğun öğrenmeye hazır bulunması halinde yapılacak öğretim çabaları olumlu neticeler verecektir.