Psikolojide Normal Bilinç Durumları Nelerdir?

Uyku, bilincin fizyolojik olarak çözülmesi, yorulan organizmanın dinlenmeye geçmesidir. Uyku, bütün canlı organizmaların en temel ihtiyaçlarından biridir. Uyku, organizmanın dinlenmesini sağlar. İnsan, yaşamının ortalama üçte birini uykuda geçirir.

Uyku sırasında organizmanın tepkileri yavaşlar, tüm sistemler otomatik olarak yeniden düzenlenir. Bebek ve çocuklardaki büyüme hormonu uykuda salgılanır. Beyin, uykuda da çalışmasına devam eder.

Uyku ve Rüyalar

Kimi psikologlara göre rüyalar, günlük yaşantıları yansıtır. Çeşitli meslek gruplarından birçok kişinin rüyaları incelenmiş, bunların meslek ve çevreyle yakın ilişkisi olduğu görülmüştür.

Uyku

Uyku ihtiyacı insanlarda olduğu gibi hayvan ve bitkilerde de vardır. Örneğin, bazı çiçekli bitkiler uyku sırasında çiçeklerini kapatarak dış dünya ile ilişkisini keser. Uykunun hafif uykudan derin uykuya kadar çeşitli aşamaları vardır. Bu evrelerde beynin biyoelektrik kayıtlarının farklı dalga boylarında oldukları görülmüştür.

Biyolojik saat (biyolojik ritim)

Zihinsel ve bedensel dinlenmeyi sağlayan uyku belli bir düzen içinde tekrarlanır. İnsan yaşamı, dünyanın 24 saatlik dönüşü ve mevsimlerle uyumludur. İnsan, zaman sürelerini algılayabilir ve çoğu durumda saate bakmadan zamanı doğru tahmin edebilir.

Büyüme; uyku-uyanıklık döngüsü, biyolojik ritimler ve döngüleri düzenleyen biyolojik bir iç zamanlama mekanizmasıdır. Gece çalışan insan uyku ihtiyacını değişen ritmine göre uyum sağlayarak giderir. Biyolojik saat, organizmanın içinde bulunduğu çevreye uyum sağlayarak uygun biçimde çalışır.

Uyku ihtiyacı kişisel özelliklere göre ve yaşa bağlı olarak değişir. Bununla birlikte kişinin zihinsel ve bedensel yorgunluğu da uyku süresini etkiler. Yorgunluk artıkça uyku ihtiyacı artar. Ayrıca çevre koşulları ısı, iklim gibi faktörler uykuyu etkiler. Uzun süreli uykusuzluk, sinir sisteminde zihinsel işlevlerde azalma ve yavaşlamaya yol açar.

Günlük uyku süresini 1-2 saat kısaltmak ya da uzatmak uyanıklığın niteliğini bozar. Normal olarak insanlarda günlük uyku gereksinimi 6-9 saat arasındadır. Uykunun özellikle sinir sisteminin sağlığının korunmasında önemli rolü vardır. Uyku ile ilgili yapılan deneyler sonucunda, organizmanın hiç uyumadan yaşamasının mümkün olmadığı tespit edilmiştir.

Yaşa göre uyku süresi

Normal uyku süresinde uyumayan insanlarda sıkıntı, huzursuzluk, yorgunluk, baş ağrısı, isteksizlik, dikkat güçlüğü, hatırlama güçlüğü, uyuklama görülür. Uzun bir süre uyumayan insanlarda ise bedensel sorunlar, sinirlilik, öfke, halüsinasyon ve davranış bozuklukları ortaya çıkar. Bunlar uykunun sağlık için ne kadar önemli olduğunun göstergesidir.

Uykunun Bilinen Yapısı

Uykuda merkezi sinir sistemi etkinliğinin iki türlü değişim gösterdiği ve bu değişimlerin birbirini izlediği saptanmıştır. Dönemlerden biri, hızlı göz hareketleri (Rapid Eye Movement-REM), diğeri çabuk göz hareketlerinin olmadığı (Non Rapid Eye Movement-NREM) dönemdir.

REM döneminde, uyku hafiftir. Sinir sisteminin aktivitesi artar. Rüyaların büyük bir bölümü REM uykusunda görülür. Her 90 dakikada bir oluşan REM uykusu sırasında beyinde yüksek bir hareketlenme olur. Göz kasları dışındaki istemli kaslarda felç benzeri bir gevşeme meydana gelir. Kaslardaki bu geçici felç durumunun, rüyalar sırasında vücudu beklenmedik hareketlerden ve kazalardan korumak için olduğu düşünülmektedir.

REM uykusu vücut ve ruh sağlığı için oldukça önemlidir. REM uykusu beyindeki bağlantıların yeniden şekillenmesini sağlayarak belleğin gelişmesine ve öğrenmeye önemli katkı sağlamaktadır. REM uykusunu yeterince alamayan kişilerde ruhsal bozukluklar, konsantrasyon zorluğu, kişilerin belleklerinde zayıflama ve öğrenme sorunları görülür. Genel olarak NREM uykusunun bedeni, REM uykusunun zihni yenilediği kabul edilir.

Nonrem (NREM) döneminde, beyin dalgalarının çok yavaşladığı görülür. Bu dönemde kaslar gevşer, sinir sisteminin işlevleri yavaşlar, kan basıncı ve solunum hızla düşer. Örneğin, bebeklerde büyüme hormonu bu dönemde salgılanır. Böylece bedenin dinlenmesi sağlanır. Sağlıklı erişkinlerde uyku NREM ile başlar. NREM en derin ve sakin uykudur. Bu uyku döneminde uykuda gezme, gece korkuları görülebilir. Bu uykudan uyandırılan insan, bir süre aklını başına toplayamaz. Bu dönemde iyi uyunamazsa sabah yorgunluk hissedilir.

Derin ve dinlendirici olan bu uykuda dört evre
  • Uyuklama evresi
  • Hafif uyku evresi
  • Derinleşen uyku evresi
  • Derin uyku evresi

Uykunun birinci evresi sadece birkaç dakika sürer. Kişi bu evrede kolayca uyandırılabilir ve uyanınca uyumuş olduğunun farkında olmayabilir. İkinci ve üçüncü evreler yavaş yavaş derinleşen uyku olarak tanımlanır. Bu evrede kişinin uyandırılması zordur ve kişi ses ya da ışık gibi uyaranlara pek tepki vermez. Kalp atış hızı, kan basıncı ve vücut ısısı düşmeye devem eder. Uykunun dördüncü evresinde; kalp atış hızı, solunum, kan basıncı ve vücut ısısı en üst düzeye çıkar. Uykuya daldıktan yaklaşık bir saat sonra, kişi uykunun 4. evresinden 3, 2 ve tekrar 1. evresine doğru geri döner.

NREM sırasıyla dört evrenin ardından REM uykusu, daha sonra yeniden birinci evre gelir. Bu düzen, uyku boyunca devam eder. Ortalama doksan dakikada bir ortaya çıkan REM uykusu 5-30 dakika sürer. Sağlıklı bireyde tüm evrelerin yeterli sürede görülmesi gerekir.

Uyku döngüsü

Uyku Bozuklukları

Uyku için yeterli zaman ve fırsat olmasına rağmen uykuya başlamada, uyku süresinde ve bütünlüğünde tekrarlanan güçlükler yaşanabilir. Bu durum, kişinin normal yaşantısını bozuyorsa uyku bozukluğu olarak tanımlanır.

Uykuda ortaya çıkan bozuklukların bazıları, beynin uyku ve uyanıklığı denetleyen bölümündeki bozukluklardan kaynaklanır. Uykusuzluğun bazı nedenleri şunlardır:

Apne

Gece ortaya çıkan solunum güçlüğü ve solunum durması olarak adlandırılır. Apne hastaları kendilerini yorgun hisseder ve ertesi gün sürekli uyuklar. Daha çok yaşlılarda görülür.

Uyku nöbetleri (narkolepsi)

Bireyin günlük faaliyetlerin ortasında aniden uyuklamasına neden olan kalıtımsal bir bozukluktur. Narkolepsinin belirtisi aniden kişinin REM uykusuna girmesidir. Hastasını muayene eden doktorun uyumaya başlaması narkolepsiye örnektir.

Aşırı uyku

Bireyin ihtiyacı olan süreden daha fazla süre uyumasıdır. Yetişkin bir insanın günde 18 saat uyuması gibi. Çeşitli hastalık ve stres sonucunda kişi uyuyarak kendini sıkıntıdan uzaklaştırır.

Ayrıca;

  • Sık sık uyanma,
  • Uyumada güçlük çekme,
  • Az uyuma ya da erken uyanma,
  • Uyurgezerlik,
  • Uyuma koşullarının bozukluğu,
  • Dolaşım ya da beyin hastalıkları,
  • Bunaltı ya da ruhsal çöküntü gibi psikolojik sorunlar ve ağrı gibi fiziksel bozukluklar uykusuzluğun nedenleri arasında sayılabilir.

Rüya

Uyku sırasında, beynin bilinçli tepkilerde bulunmaması, dış dünyaya kapanarak bilinçli olmadan imgeler kullanarak faaliyetini sürdürmesidir. Geçmiş deneyimler, yaşantılar, ortam, fizyolojik yapı, bilinçaltı gibi faktörler rüyalar üzerinde etkilidir.

Rüya ve uykunun işlevleri

Rüyalar, uykunun REM evresinde görülür ve insan sağlığı için oldukça önemlidir. Rüyaların, öğrenme ve bellekle yakın ilişkisi vardır. Rüyalar sırasında, mevcut nöron bağlantıları defalarca uyarılır. Bu da gün içerisinde öğrenilen bilgilerin sağlamlaşmasını sağlar. Rüyalar kaynağını, gerçekten yaşanmış olan ya da bilinçaltında var olan olaylardan, duygulardan, istek ve kaygılardan alır.

Rüya görmek, insanın yaşaması ve sağlıklı kalabilmesi için zorunlu olan bir beyin etkinliğidir. Dıştan ve içten gelen uyarıcılar karşısında rüyalar uykunun devamını sağlar. Rüyalar bazı duyguların ifade edilmesini sağlayarak bireyleri rahatlatır.

Laboratuvarlarda yapılan “rüyadan alıkoyma” deneyleri (Kaydedici aletler, rüya görmeğe başladığını haber verir vermez denek hemen uyandırılır.), çıldırmaya kadar varabilen sinir ve ruh bozukluklarına yol açmıştır. Hepimiz her gece rüya görürüz fakat gördüğümüz rüyaları tümüyle hatırlamayız.

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir