Psikolojide Farklı Bilinç Durumları Nelerdir?

Normal bilinç durumunun dışında bilincin meditasyon, hipnoz ve madde bağımlılığı gibi farklı bilinç durumları da vardır.

Meditasyon

Kişi duygusal uyaranları olabildiğince azaltır, kendi iç dünyasına odaklanır, dış dünyayı fark etmediği bilinç hâline girer. İnsanın, kendi bilinci ile vücut fonksiyonlarını kontrol altına alması ve dikkatini yoğunlaştırmasıdır.

Kişi, fizyolojik olarak gevşemiş bir vücutta, uyanıklık hâlini yaşar. Parasempatik sinir sistemi kullanılarak vücut faaliyetleri yavaşlatılır. Kalp atışları yavaşlar, kan basıncı düşer. Geleneksel meditasyon yoga yöntemiyle gerçekleşir. Yogada tüm vücudun dengesini kurmak esastır.

Amaç, bireylerin ruhsal dinlenmesini sağlamaktır. Ayrıca meditasyon tekniğiyle zihin sakinliği, çevreyle barışık olma ve kendini iyi hissetme duygusu oluşturulmaya çalışılır. Bu teknikle kişi, bedeni üzerinde ruhsal denetim sağlayarak gerginlik ve kaygıdan kurtulmaya çalışır.

Hipnoz

Hipnoz terimi, uyku anlamına gelmekle beraber uyku hâli değildir. Bir kişinin diğer bir kişiyi telkin yoluyla davranış, duygu, düşünce ve algılarını kontrol etmesi hâlidir. Hipnoz olabilmenin en önemli unsuru kişinin kendi isteği ile telkine razı olmasıdır.

Enerjisi yüksek ve hareketli insanlarda hipnoz hâli zor olur. Hayalperest insanlarda hipnoz hâli daha kolaydır. Hipnoz hâlindeki kişi, uykuya benzer bilinç hâli gösterir fakat bunun uykudan farklı olduğu deneylerle saptanmıştır. Gerçeklik algısı azalır ve hareketler irade dışıdır.

Hipnozu yapan kişinin bunun eğitimini almış, yeterli ve güvenilir bir kişi olması önemlidir. Hipnoz etkisi altında acı duyumu azaltılabilir, sigaradan tiksinme sağlanabilir. Ancak şunu özellikle belirtmek gerekir ki normal hayatta bireyin üstesinden gelemediği işleri (fiziksel) hipnoz yöntemiyle gerçekleştiremeyiz. Örneğin zekâ seviyesini yükseltemeyiz. Kaldıramadığı ağırlığı kaldırabilme gücü sağlayamayız. Hipnoz sırasında olanlar genellikle sonradan hatırlanmaz.

Madde Bağımlılığı

Bireylerin kitap okumak, spor yapmak, müzik dinlemek, televizyon seyretmek gibi alışkanlıkları vardır. Bu gibi alışkanlıklar kişileri rahatlatır, dinlendirir ve stresle baş etmesini sağlar. Bazı alışkanlıkları ise insanın çevreye uyumunu, sağlığını ve varlığını tehdit eder.

Başlangıçta meraktan, sıkıntıdan kurtulmak için veya çevredeki arkadaşların etkisiyle başlanan madde kullanımı kısa süre sonra bağımlılığa dönüşür. Bağımlı hâle geldikten sonra bu alışkanlıklardan kurtulmak zorlaşır. Başlangıçta zevk veren ve insanın dostu gibi görünen madde, bir süre sonra insanın bütün hayatını kontrol altına alır.

Bağımlı hâle gelmenin tek nedeni bağımlılık yapıcı maddeler değildir. Çevrenin de bağımlılığın oluşmasında önemli bir rolü vardır. Kişilik gelişimi ve kimlik oluşumunda hem biyolojik yapının hem de aile çevresinin etkileri vardır. Güvensizlik duygusu, bireyin sürekli endişe ve kaygı içinde bulunması, ilgi ve sevgi eksikliği; toplumdan, sorumluluklarından kaçma ve kurallara karşı direnen bir insan olması madde bağımlılığına neden olabilir.

Alkol ve uyuşturucu alınmasında;

  • Yatkın kişilik yapısı,
  • Soya çekim özellikleri,
  • Benlik gelişiminde saplantı ve takıntılar,
  • Çevreyle ve diğer insanlarla sağlıklı ilişkiler kuramama,
  • Engellenmeye karşı dayanma eşiğinin düşük olması gibi bazı özellikler sıralanabilir.

Çevre; alkol ve uyuşturucu gibi bağımlılık oluşturan maddelere zemin hazırlamada etkili olmaktadır. İçine dönük, uyum sağlayamayan insan, teselliyi bunlarda arayabilir. Bu gibi zararlı maddeler, alışıldıktan sonra insanı mahkûm etmektedir.

Sigara alışkanlığı çocuk veya genç için büyümenin, yetişkin olmanın göstergesi olarak görülebilir. Bu da gencin erken yaşlarda sigaraya başlamasına neden olur. Günümüzde sigaranın bağımlılığın yanında akciğer, solunum yolları, ağız ve dudak etrafında kanser olma riskini artırdığı bilinmektedir.

Bağımlılık yaratan maddeler, kişinin biyolojik yapısına psikolojik ve sosyal hayatına zarar verir, aile ve meslek yaşantısı da bozulur.

Bağımlılık yaratan maddeden birey, kendi isteği ile profesyonel yardım alarak kurtulabilir. Gerektiğinde hastanede tedavi edilmelidir. Kişilik ve benlik gelişimindeki yanlışlar da düzeltilmeli ve eski çevresinden uzaklaştırılmalıdır.

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir