Gelişim Nedir? Gelişim Süreci ve Gelişimle İlgili Temel Kavramlar Nelerdir?

Gelişim; organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal, sosyal yönden belli koşulları olan en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme kaydeden değişimdir.

Organizmanın büyüme, olgunlaşma, öğrenme etkileşimleri ile sürekli olarak ilerleme kaydetmesidir.

Gelişme bir “üründür’’ve buna bağlı olarak “olgunlaşma bir “süreç’’ olmaktadır. Olgunlaşma ve öğrenme olmadan da “gelişim “ olmaz.

Örneğin bir çocuğun bisiklet sürmesi devinimsel bir gelişmedir. Çocuk, bedenen ve kas olarak yeterli olgunluğa erişmeden bisikleti süremez. Yeterli olgunluğa ulaşınca da bisikleti sürmeyi öğrenmemişse bisikleti sürme davranışını gösteremez.

Başka bir tanım olarak gelişim; organizmanın bedensel, duygusal, zihinsel ve sosyal yönlerden sistemli olarak büyümesi, değişmesi ve istenilen görevleri yerine getirebilecek düzeye gelmesidir. Çevre ve kalıtım arasındaki sürekli ve karşılıklı etkileşimin ürünüdür.

Büyüme, bireyin fizik yapısında zamana bağlı olarak meydana gelen nicelik boyutundaki değişikliklerdir.

Büyüme, bireyin fizik yapısında zamana bağlı olarak meydana gelen nicelik boyutundaki değişikliklerdir.

Gelişim organizmanın belli bir düzen içersinde ve kalıcı olarak gösterdiği değişimi kapsar. Kısa bir süre için meydana gelen ya da hastalık nedeniyle meydana gelen değişim “gelişim” sayılmaz

Gelişim süreci:

BÜYÜME ->  OLGUNLAŞMA  ->  ÖĞRENME.

Büyüme, olgunlaşma ve öğrenme; yaşantı sonucu kişide gözlenebilir nitelik ve nicelik boyutundaki değişiklikleri içerir. Gelişimde bedensel özellikler birbirleriyle ilişkili olarak bir bütünlük içinde değişir.

Örneğin bir çocuğun ıslık çalabilmesi parmaklarındaki kasların olgunlaşmasıyla ilgilidir. Çocuk, parmakla dudak arasındaki iş birliği sonucu ıslık çalma eylemini gerçekleştirir.

Islık çalma eyleminde bireyden beklenen çaba, bireyin gelişiminde kendisinden beklenen görevleri yapabilecek davranış değişikliğini gösterme çabasıdır.

Gelişimle İlgili Temel Kavramlar

Büyüme

Büyüme, bireylerin fiziksel özellikleri için kullanılmakta ve organizmanın bedensel olarak gösterdiği değişiklikleri ifade etmektedir.

Bu yönüyle birey açısından boyun uzaması, kilonun artması, vücudun irileşmesi büyüme kavramı içinde yer almaktadır. Gelişim ve büyüme karıştırılmamalıdır. Örneğin kişinin vücudu büyür, zihni ise gelişmektedir.

Büyüme, bireyin fizik yapısında zamana bağlı olarak meydana gelen nicelik boyutundaki değişikliklerdir. Doğum öncesi dönemde hücre çoğalması ve doğum sonrasında da aylara veya yıllara göre fizik yapıda meydana gelen değişiklikler büyüme sonucudur.

Büyüme yaşa bağlı olan değişikliklerdir.

Olgunlaşma

Olgunlaşma, bireyin doğuştan getirdiği genetik yapı ile çevrenin etkileşimi sonucunda canlıda görülen biyolojik değişikliklere denir. Kısaca organizmanın büyüyerek bir işi yapabilecek seviyeye gelmesidir.

Çocuğun yerden kendini kaldırabilmesi için kaslarının yeterli olgunluğa erişmesi gereklidir.

Çocuğun yerden kendini kaldırabilmesi için kaslarının yeterli olgunluğa erişmesi gereklidir.

Bir organizma belli bir davranışı başaracak derecede yeterli olgunluk basamağına ulaşmadıkça, o davranışı öğrenemez ya da gereği gibi yapamaz. Örneğin çocuğun parmak kasları gerekli olgunluk düzeyine ulaşmadıkça, ona kalem tutmasını dışarıdan yapılacak etkilerle öğretmeliyiz.

Organizmanın, kendinden beklenen bazı fonksiyonları yerine getirebilmesi için onun belirli bir olgunluğa ulaşması gerekir. Henüz kalem tutmasını yeni öğrenen bir çocuktan düzgün yazı yazması beklenemez. Çocuğun kas ve kemik yapısı yeterli olgunluğa gelmeden, ne kadar yürüme alıştırması yaptırırsak yaptıralım, çocuk yürümesini öğrenemez.

Olgunlaşma çevre faktörlerinden oldukça bağımsızdır. Çevrenin etkisi normal koşullarda olgunlaşmayı etkilememektedir. Çevre koşullarında uyarıcı yoksunluğunun yoğun olmadığı durumlarda çocuklar yürümeyi öğrenir. İnsanın biyolojik donanımı, yürüme davranışı için programlanmıştır.

Olgunlaşma kendiliğinden meydana gelen bir süreçtir. Bir meyvenin olgunlaşması için meyvenin çaba göstermesine gerek yoktur. Kişinin olgunlaşması da benzer bir şekilde zamanla meydana gelir.

Çocuktan herhangi bir davranış istenildiğinde, o davranışın gereği olan olgunlaşmanın gerçekleşip gerçekleşmediğinin önceden bilinmesi gerekir. Anne babanın ve eğitimcilerin mutlaka çocuğun olgunlaşma düzeyini bilmeleri önemlilik arz etmektedir.

Çocuktan düzgün bir yazı yazmasını isteyen bir anne babanın, çocuğun parmak kaslarının yazı yazma olgunluğuna ulaşıp ulaşmadığını dikkate alması gereklidir.

Öğrenme

Gelişimin en önemli kavramlarından birisi de öğrenmedir. Bireyin gelişiminin meydana gelmesi için öğrenmeye önemli derecede ihtiyaç duyulmaktadır. İnsanlar başkalarının yardımıyla birtakım bilgi ve beceri kazanır.

Kazanılan bilgi ve beceriler, bireyin çevresiyle kurduğu etkileşimin sonucudur. Bu etkileşim sonucunda bireyde meydana gelen kalıcı izlerin her biri bireyin yaşantılarını oluşturur.

Öğrenme, tekrar ve yaşantı sonucu davranışta gözlenen kalıcı değişiklikleri kapsar. Bu tanımda üç önemli öğe vardır.

  • Öğrenme, iyi ya da kötü nitelikte olan davranış değişikliğidir.
  • Öğrenme, yaşantı ya da uygulama ile oluşabilir.
  • Öğrenme sonucunda oluşan davranış değişikliği oldukça kalıcı değişikliktir.

Öğrenmede esas olan, oldukça kalıcı bir nitelik taşıyan davranıştır. Çocuğun yeni bir davranış kazanabilmesi için çevrenin desteği önemlidir.

Bir çocuğun düzgün bir şekilde yazı yazabilmesi için, öncelikle kalemi düzgün tutabilmesi ve belli bir olgunlaşma düzeyine ulaşması gerekir. Olgunlaşma gerçekleşse dahi çocuğun başkası tarafından yardımcı olunarak öğrenmesi gereklidir.

Bireyin herhangi bir konuda becerisi ya da bilgisi olmamasına rağmen o konuda gösterdiği çaba sonucunda öğrenebiliyorsa burada öğrenme gerçekleşmiş demektir.

Hazır Olma

Hazır bulunuşluk, yeni bir öğrenme durumunda, bireyin önceden sahip olduğu özelliklerin tümünü kapsar. Bireyin yaşı, gelişimi, olgunluk seviyesi, tutumu, motivasyonu ve sağlık durumu yeni öğrenme ortamında etkili olan unsurlardır.

Bir yaşantıyı öğrenmeye hazır olmayan çocuğa o yaşantıyı öğretmeye çalışmak çocukta birtakım kalıcı ve olumsuz davranışlar bırakabilir.

Hazır bulunuşluluk, kişinin olgunlaşma ve öğrenme sonucunda belli bir davranışı göstermeye hazır olmasıdır. Bir yaşantının istenilen düzeyde öğrenilebilmesi için o konunun gerektirdiği temel ön yaşantılara, o konuyu öğrenecek kişinin mutlaka sahip olması gerekir.

Dalma eylemi yapmasını öğrenecek olan çocuğun dalma ile ilgili gerekli olan bilgi ve becerilere sahip olması gerekir.

Dalma eylemi yapmasını öğrenecek olan çocuğun dalma ile ilgili gerekli olan bilgi ve becerilere sahip olması gerekir.

Okul çağına gelmiş olan bir çocuğun yaşı ve gelişimi kadar, okula karşı tutumu motivasyonu da onun okula hazır bulunuşluk halini belirleyici olmaktadır.

Örneğin dalma eylemi yapmasını öğrenecek olan çocuğun hem dalma ile ilgili aletlerin özelliklerini kavrayabilecek olgunluğa ulaşması, öğrenmeye hazır olması hem de dalmak için gerekli olan temel bilgi ve becerilere sahip olması gerekir.

Bir yaşantıyı öğrenmeye hazır olmayan çocuğa o yaşantıyı öğretmeye çalışmak çocukta birtakım kalıcı izli olumsuz davranışlar bırakabilir

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir